Gözleri Umut Renkli Olan Çocuğa
Aslında bir sonraki yazım Tuğberk’in hastalığının nasıl teşhis edildiği ile ilgili olacaktı ama servisten (hastanede çocuk onkoloji bölümünün yataklı kısmı) tanıdığımız bir çocuğun hayatını kaybettiğini öğrendik. Günlerdir toparlayamadım kendimi. Günlerdir gözlerimin önünden gitmiyor, o güzel mavi gözlü.. Hayatımda gördüğüm en güzel mavi'lerdi onlar. Beyninde tümör vardı, defalarca tekrarlamasına rağmen hala kendi savaşını veriyordu ailesiyle birlikte. Zamanla yetilerini kaybettiğini söylemişti babası en son karşılaştığımızda ama hala umut vardı, bilirsiniz işte, umut her zaman olmak zorunda. Yoksa insan nasıl yaşar akıl sağlığını kaybetmeden bu durumda.
Tedavi sürecinde en korkulan cümledir doktorların sana “tedaviye yanıt vermiyor, yapacak bir şey yok” demesi. Ama o zaman da bile umudunu kaybetmez insan. Kabul etmek istemez. Her zaman bir umut vardır. Ya mucize olursa dersin, ya bir mucize olur da her şey dönerse iyiye... Yaradan var dersin…
Her vizite saatinde gerim gerim gerilirsin ne aşamadayız ne diyecek doktorlar diye. Doktorların ağzından çıkacak ufacık bir olumluluk imasına kitlenirsin. “Şimdilik iyi gibi bakalım” cümlesi bile yeter sana.
Serviste çok fazla kişiyle konuşmadım ben, arkadaşlık dostluk kurmamaya çalıştım. Çünkü şahit olduğum birkaç yoğun bakım ve ölüm haberi vakasında kendimi günlerce toparlayamadım… Çünkü seviyorsun onları, bağ kuruyorsun, kaderdaşım diyorsun, en iyi sen anlıyorsun yaşadıklarını… Çünkü kendi çocuğun iyiye gittiğinde, ama arkadaşının çocuğu tedaviye yanıt vermediğinde utanıyorsun, sevinmeyi bırak hafif bir gülümsemeye bile.. Çünkü biliyorsun kötü olan her şey, tecrübe edilen her olumsuz durum senin de başına gelebilir.. Oysa benim umuda, akıl sağlığıma ve güçlü olmaya ihtiyacım var, oğlum için.
Bu umut mavisi gözlü çocuğun sohbetine karşı koyamamıştım. Yatağında hemşirelerle yaptığı eve gitme ve babasıyla oyun pazarlıkları hepimize neşe saçmıştı.
Gözlerinin mavisi ve tatlı yüzün umudun karşılığı oldu bende çocuk..
Rabbim ailene sabır ve yaşama gücü versin, kardeşine de uzun sağlıklı bir ömür..
Tedavi sürecinde en korkulan cümledir doktorların sana “tedaviye yanıt vermiyor, yapacak bir şey yok” demesi. Ama o zaman da bile umudunu kaybetmez insan. Kabul etmek istemez. Her zaman bir umut vardır. Ya mucize olursa dersin, ya bir mucize olur da her şey dönerse iyiye... Yaradan var dersin…
Her vizite saatinde gerim gerim gerilirsin ne aşamadayız ne diyecek doktorlar diye. Doktorların ağzından çıkacak ufacık bir olumluluk imasına kitlenirsin. “Şimdilik iyi gibi bakalım” cümlesi bile yeter sana.
Serviste çok fazla kişiyle konuşmadım ben, arkadaşlık dostluk kurmamaya çalıştım. Çünkü şahit olduğum birkaç yoğun bakım ve ölüm haberi vakasında kendimi günlerce toparlayamadım… Çünkü seviyorsun onları, bağ kuruyorsun, kaderdaşım diyorsun, en iyi sen anlıyorsun yaşadıklarını… Çünkü kendi çocuğun iyiye gittiğinde, ama arkadaşının çocuğu tedaviye yanıt vermediğinde utanıyorsun, sevinmeyi bırak hafif bir gülümsemeye bile.. Çünkü biliyorsun kötü olan her şey, tecrübe edilen her olumsuz durum senin de başına gelebilir.. Oysa benim umuda, akıl sağlığıma ve güçlü olmaya ihtiyacım var, oğlum için.
Bu umut mavisi gözlü çocuğun sohbetine karşı koyamamıştım. Yatağında hemşirelerle yaptığı eve gitme ve babasıyla oyun pazarlıkları hepimize neşe saçmıştı.
Gözlerinin mavisi ve tatlı yüzün umudun karşılığı oldu bende çocuk..
Rabbim ailene sabır ve yaşama gücü versin, kardeşine de uzun sağlıklı bir ömür..
Yorumlar
Yorum Gönder