Hastane Çantamızı Nasıl Hazırlıyorum?

Hastane çantası hastaneye giderken dikkat edilmesi gereken en önemli şey bence. Çünkü hastaneye bir kere girdiğinizde ihtiyaçlarınızı karşılamak için sürekli dışarı çıkamıyorsunuz. Bir de hastanenin bulunduğu yere bağlı olarak her ihtiyacınızı bulamayabilirsiniz.

Ben iki farklı çanta hazırlıyorum. Bir kıyafet valizi ve bir büyük bez torba, bir de ince park yatak süngeri (bunun ne işe yaradığını aşağıda anlatacağım). Valize Tuğberk’in kıyafetleri, ilaçları, maskeleri gibi Tuğberk’in kişisel ihtiyaçlarını koyuyorum. Büyük bez çantaya ise hastane de bana lazım olacak eşyaları koyuyorum; kendi kıyafetlerim, kahve makinası, küçük tepsi, saklama kabı içerisinde Tuğberk’in maması biberonları bardaklar, Tuğberk’in bezi ve tek kullanımlık alt açmalar, ıslak mendiller… gibi gibi. Detaylar için okumaya devam edebilirsiniz.

Hastaneye götürdüğümüz tüm eşyalarımız, bir de Tuğberk'in bebek çantası oluyor.

Öncelikle üstten açılan ufak bir valiz bulabilirseniz muhteşem olur. Böylelikle hastane dolabının içerisine direkt valizi yerleştirirsiniz ve üstten açıldığı içinde tüm aradıklarınızı çok kolay bulabilirsiniz. Valizi hazırlarken ben tüm kıyafetleri grupluyorum. Atletler, kısa kollular, hırka ve yelekler, uzun kollular, eşofman altları, çorap ve önlükler, kazaklar.

 

Kıyafetleri grupladıktan sonra buzdolabı poşetlerine koyuyorum. En pratiği fermuarlı olanlar. (Hışırdamayan poşetlerden tercih ederseniz oda arkadaşınızı da gece gündüz rahatsız etmemiş olursunuz. Birlikte yaşama saygılı olmak önemli.) Biliyorsunuz ki bu süreçte temizlik her şeyden önemli. O yüzden evinize bol bol buzdolabı poşeti alın ve çantanıza koyduğunuz her şeyi ne olursa olsun poşetleyerek koyun. Böylece dışarıda ya da hastanede daha rahat edersiniz.

Ayrıca Eğer MR çekilecekse de MR’a özel bir poşet hazırlıyorum, elimin altında olması için; çıt çıtları kesilmiş atlet, herhangi bir metalik düğmesi olmayan uzun kollu ve fermuarı olmayan hırka, penye bere, kalın çoraplar, kalın eşofman altı, çocuk maskesi ve emzik. Kalın şeyler seçmemin nedeni MR’ın genelde çok soğuk olması ve bir saat kadar süren çekimde üşütmesini engellemek. İsterseniz bir kat odadan çıkmadan giydirin, yanınıza bir kat kıyafet daha alın ve narkoz verilmeden önce onları da giydirin.

Bu kıyafet valizine ayrıca vücut silme mendillerinden de her zaman koyuyorum (şuradaki yazımda bahsetmiştim). Ayrıca yedek buzdolabı poşeti, çocuk ve yetişkin maskesi ve Tuğberk'in gerekli ve lazım olabilecek ilaçlarını koyuyorum.

İkinci hazırladığım çanta ise yardımcı destekler çantası. Bu çanta da bize hastane odasında yardımcı olacak eşyalar var. Ben kendim için oluşturduğum listeyi paylaşacak olursam şunları yazabilirim.
Mesela temizlik malzemeleri (hastane de nasıl temizlik yaptığımızı şurada anlatmıştım), mama hazırlama ve yedirme gereçleri, bez, tek kullanımlık alt açmalar, önlükler, refakatçi için çay kahve için bardak ve diğer eşyalar gibi. Benim, kaldığımız hastanenin fiziki şartlarına ve kendi ihtiyaçlarımıza göre çıkardığım bir liste bu tabi ki tecrübelerime dayanıyor. Siz de kendi şartlarınıza göre bir liste oluşturabilirsiniz.

• Ağzı kapaklı bir saklama kabı; hastanede oda da bile olsanız her şeyi kapaklı bir yerde muhafaza etmek önemli. Çünkü her yer mikrop kaynıyor hastanede. 

• Plastik kaşık, çatal, bıçak, bardak, tabak: Sizin yiyeceğiniz yemekler için veya aklınıza gelmeyecek şeyler için bile kullanabilirsiniz.

• Domestos hijyenik sprey ve sarı bez; hastanede odaya yerleşmeden önce yatak, dolap, beşik, pencere önüne kadar temizlik yaptığımızdan ve her tuvalete girdiğimizde klozeti ve lavaboyu temizlediğimden bahsetmiştim. 

• Ağzı kapaklı türk kahvesi makinası; çocuğunuz küçük ise emzik, biberon kaynatmak için, ayıca mama kapları ve kullandığı çatal bıçağı gene buharında kaynarken sterilize etmek için, ayrıca mama hazırlarken sıcak su edinebilmek ve de kendinize çay kahve yapmak için inanılmaz gerekli bir alet. Kapaklı olanlardan alın mutlaka ki kullanmadığınız da kapatırsınız mikrop girmez içine.

kendi kullandığım makinenin fotoğrafını bulamadığım için örnek olması açısından koyuyorum bu resmi.

Antibakteriyel sıvı sabun; hastanede verilen sabunlar bazen tek şişede bazen de doldurulanlardandı. Bir hemşiremiz doldurulmuş sabunlardan kullanmazsak daha iyi olur demişti. O yüzden mutlaka kendi sabunumuzu götürüyorum. 

• Büyük boy buzdolabı poşetleri; aklınıza gelebilecek her şeyde kullandım ve hala kullanıyorum. Kirlileri ayırmak, bulaşıkları taşımak, biberonları içine koymak, bezleri içine koymak, her şeyi bu poşetlere koyuyorum ki kullandığımız eşyalar direk dışarı ile temas etmesin.

• Tuvalet kağıdı; genelde oğlumun temizliği için kullanıyorum. Diğer selpaklardan en yumuşağı tuvalet kağıdı olduğu için onun cildini acıtmıyor.

• Havlu kağıt; gene sürekli bir şeyleri silmek, temizlemek için elinizin altında olması gerekenlerden. 

• Sallama çay, tek kullanımlık kahve; vakit geçmiyor bazen oda da, bir nefes istiyor insan, çocuğunuz uyurken, kendinize ufak molalar yaratabilirsiniz.

• Islak mendil; gene temizlik için lazım olabiliyor.  

• Mama kavanozları; hazır mama kullanmamaya özen göstersem de bazen çok kötü durumda kalabiliyorsunuz. O yüzden en azından iki tane çantamda bulunduruyorum her zaman ne olur ne olmaz diye. 

• Ağız çalkalama suyu; dışarıdan odaya geldiğiniz de üst solunum yollarınızda yada ağzınızda herhangi bir şey kalmasın diye, oğlumun yanına gelmeden önce tuvalette kendimi temizlerken kullandığım malzemelerden biri. 

• Kullanıyorsa; biberon, emzik, kuru mama; bebeğinize özel ihtiyaçlar. 

• Küçük bir şişe de Tuğberk’in bulaşık deterjanı ve bulaşık süngeri; bulaşık yıkamak hastane mutfağında tüm akrobatik hareketleri yapmak demek. Hiçbir yere değmesin eşyalarımız diye tek elimle tepsiyi tutup diğer elimle yıkayıp geri tepsiye koyardım. Ayrıca ben bitkisel deterjan kullanıyorum Tuğberk’e ve bulaşık süngeri evde bile ayrıdır.  

• Bebeğe ait tabak, kase, çatal, bıçak; bebeğinize özel ihtiyaçlar.

• Küçük bir tepsi; kendi kahvaltınızı yaparken, mutfağa bulaşık yıkamaya giderken ya da oğlunuza yemek yedirirken lazım olacaktır mutlaka. Benim tepsim küçüktü ve saklama kabının boyutunda olduğu için onun altına koyarak muhafaza edebiliyordum.
• Tek kullanımlık önlükler; bu hala kullandığım ve çok sevdiğim icat. Kağıttan tek kullanımlık önlükler. Hastanede iken mutlaka ama mutlaka bunlardan alın. Ben e-bebek’ten yada babymall’dan alıyorum internet sitesinden. Sevi baby, chicco, ebebek gibi bir sürü markanın var. E-bebek te satılanlar 10’lu paketlerde olduğu için taşıması kolay. Her zaman çantamda olur, dışarı çıktığımızda da kullanıyorum hala.
• Battaniye ve küçük yastık; Tuğberk’in üzerini örteceğim bir ince bir kalın battaniye ve kendi yastığını da götürüyorum, yabancılık çekmesin diye.
• Oyuncak ve etkinlik poşeti; Tuğberk’in sevdiği ve orada oynayabileceği oyuncakları da bir buzdolabı poşetine koyuyorum.
• Refakatçi kıyafetleri; odada giyeceğim eşofmanlar ve kişisel bakım eşyalarım.
• Ve bu çantayı içine koyarak taşımak için büyük boy kalın çöp poşeti; ilk fotoğrafda mavi çöp poşeti içerisinde gördüğünüz tüm bu eşyaları taşıyan bez çantam. Ayrıca bir şöp poşeti geçiriyorum ki rahatlıkla yere koyabileyim. Eve gidince poşeti atıyorum üstünden temiz kalmış oluyor.

Saklama kutusunun içi

  • İnce park yatağı; ne işe yarıyor diye sorarsanız? Tuğberk hastaneye yattığında çok küçüktü dönemiyordu bile. Ama büyümeye başladıkça dönmeye ve kafasını beşiğin demirlerine çarpmaya başladı. Yastık koyduğumuz zaman da yatak içerisinde ona kalan alan çok daralıyordu. Bu yüzden kalın bir kenar koruma aradık ama setsiz olanlardan bulamadık. Bizde bebek mağazasında gezerken bu yatakları gördük hem yüksekti, yani ayağa kalktığında da koruyucu olabilecekti hem de süngeri çok kalındı. Tamamen Tuğberk’i koruyabilirdi. Bu yüzden bu yatağı da her hastaneye gittiğimizde taşıdık. Beşiğin kenar demirine koyduk ve üzerine nevresim attık. Böylece aşağıya düşmedi. Aslında niyetim kenarlarına kurdela dikerek beşiğe bağlamayı kolaylaştırmaktı ama her seferinde unuttum.

Tabi Tuğberk  büyüdükçe onun için bir oyun haline de gelmedi değil bu yatak süngeri :)

Umarım faydalı bir yazı olmuştur.

Sevgilerimle,
Merve.