Şubat Kontrol MR'ı temiz ama...

Çifte mutluluk yaşadım bu şubat kontrolünde diyebilirim. Mr sonuçları şükürler olsun ki temiz geldi. Bununla birlikte sonuçlarda yazdığına göre yani asistan doktorun söylediğine göre karaciğerinde ki heterojen görünüm de sanırım yok olmuş. Yani karaciğer kendini düzeltmiş baya baya.


Tuğberk'in sağ böbrek üstündeki ana tümörü en çok karaciğerine sıçramış ve sayılamayacak kadar çokça yayılmıştı. Kemoterapi tedavisi ile bu tümörler şükürler olsun ki gitmişlerdi ama izleri kalmıştı. Bu yüzden karaciğerin artık heterojen olmamasına çok sevindim.

Gelelim başlığın sonundaki "ama" kelimesine... Bu seferki MR çekimi biraz sorunlu oldu bizim için. İlk gittiğimiz hafta ilk günlerde  hastane idik ve geceleri izinli çıktık. Gündüzleri ise anestezi ve kardiyoloji onayını hallettik. Ama daha acil hastalar olduğunu ve bizim çekimin en iyi ihtimalle haftaya kaldığını söylediler biz de "tabi ki olabilir böyle şeyler Allah diğer yavrucaklara acil şifalar versin" dedik ve Kastamonu'ya geri döndük.

Sonraki hafta ise salı günü öğleden sonra aradım ve mr randevusunu sordum. (her zaman takibi siz yapın doktorlara bırakmayın) Bizi çarşamba için mr çekimine çağırdılar. Apar topar gittik. Sabah damar yolu açıldı. Tuğberk'in açlık saatini ayarladık. Randevu saati geldi mr odasına indik. Her şey iyi gidiyor derken bir önceki hafta servisteki doktorların benden bizzat isteyerek aldığı anestezi onayı kaybolmuştu. Ve bu mr çekilmesini engelliyordu. Üstüne üstelik servisteki doktorlar bunu kabul etmiyorlar ve çözümde üretmiyorlardı. Bize sundukları tek çözüm evimize dönmemizdi. Tamam insanlık halidir diyebiliriz ama insan hatalarını kabul etmeli ve çözmek için çaba sarfetmeli. Bu niyeti görmeyince de haliyle gerildik biraz. Neyseki mr odasında bulunan sekreter abla (sevgilerimi sunuyorum buradan ona) aracı oldu ve anestezi hocasıyla görüştük. Durumu anlattık. O da servisteki doktorların sorumsuzluğundan bıktığını ama şehir dışından ikinci sefer geldiğimiz için yardımcı olacağını söyledi. Ve gecikmeli de olsa mr çekildi.

Burada sizi uyarmak ve size öneride bulunmak istediğim bir konu var. Daha öncede söylemiştim. Hiçbir zaman tedbirli olmayı elden bırakmayın. Daha önce başıma gelmemişti hiç evrak kaybolması. Tahlillerin sonuçlarının yazılmaması ve dosyaya eklenmemesini tecrübe ettiğim için hep takibinde olup sorarım doktorlara gerekirse kendim eklerim ama evrak kaybında yapılacak bir şey yok.

Ben anestezi onayının alındığı gün evrakların alındığına dair bir fotoğraf çekmiştim. Üzerinde Tuğberk'in adı ve tarih olan. Bu fotoğraf anestezi hocasıyla konuşurken çok işime yaradı. Çünkü onayın alındığını kanıtlamıştım. Keşke dedim tüm evrakların ön arka sayfalarını düzgün bir şekilde çekseydim ki, bundan sonra öyle yapacağım. Zaten daha öncede önermiştim tahlillerin, çekimlerin, ilaçların yapıldığı zamanların fotoğraflarını çekin tarihler önemli oluyor diye. Bir de bunlara evrakları tam tekmil çekmek eklendi.

Aklınızda bulunsun.

Yorumlar

  1. Merbaba, sizin hikayenizi okudum. Bizde aynı yoldan geçtik. 40 günlkken kemoterapiye başladık... 2 kür sonrası tümör tamamen kayboldu . Ameliyyata gerek kalmadı. Biz tüm testlerimizi tahlillerimiz Lösantede yaptık. Şuan orda takipteyiz. Oğlum şuan 4 yaşında ve çok şükür sorunumuz yok. Lösanteye gitmenizi tavsiye ederim. Çok çok ilgili, son teknoloji kullanıyor ve en iyi doktorları bir arada toplamışlar. Biz İstanbulda oturuyoruz, oraya tahlil için gidiyoruz.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Port Nedir? Takılması Gerekir mi?

Nöroblastom Teşhis Edilirken Dikkat Edilmesi Gereken Testler - 1