Geldi Gene Bir Kontrol Zamanı, Aralık 2016
Geçen hafta cuma günü gene kontrol vardı, Ankara'ya gittik. İlk defa iki aylık bir ara vermiştik. Her kontrol zamanı gibi bir hafta öncesinden gerginlik ve stresleri yaşamaya başlamıştım. Şimdi test sonuçlarını beklerken gene stres ve korku var üzerimizde, içimizde, iliklerimizde, hücrelerimizde...
Cuma günü önce hastaneye gittik. Tuğberk'in muayenesi yapıldı, idrar ve kan tahlili istemleri yapıldı. İdrarı verdik, biraz ağlama ve direnmeyle kanı da verdik. Büyüdükçe daha da zorlaşıyor bu işler. Genelde sadece kan alınırken ağlardı. Bu sefer ise polikliniğe girdiğimizde muayene olmak için sedyeye bile yatmadı. Telefon video ne söylediysek ikna edemedik. Sanırım artık önlük giyenlere karşı bir farkındalık oluştu. Görünce o da geriliyor. El-mahkum, zorla tutarak muayenesinin yapılmasını sağladık.
En çok da böyle zamanlarda Tuğberk'i zorladığımda üzülüyorum. Acaba bunları hatırlardıkça bana kin duyar mı diye geçiyor içimden. Biliyorum kimse 18 aylıkken yaşadığı şeyleri hatırlamıyor ama ya duygusal travmalar kazınıyorsa duygularına diye düşünüyorum. Ama kızmaz değil mi? Onun iyiliği için yapıyorum her şeyi. Ağlamamak için bile kendimi tutmak öyle zor geliyor ki bir de üzerine zorla Tuğberk'i sedyelere yatırmak ve kollarını bacaklarını tutmak... Bazen şaşıyorum kendimize nasıl dayanıyoruz diye.. Anlık deli gücü dayanması gibi bir şey geliyor sanırım..
Cuma günü ultrason muayenesine gittik hastaneden sonra. Orada biraz daha rahattı, çünkü özel poliklinik olduğu için pek hastane havası yok. Çizgi film izleterek muayeneyi atlattık ama bize dakikalar geçmedi.
Mustafa Salih hoca ultrasonun başlıklarını değiştirdikçe, dakikalar uzadıkça, nefes alıp verişimiz değişmeye başladı eşimle. Hoca bir karaciğer, biraz böbreklere, sonra diğer iç organlara baktı. Karaciğerinde hala tümör izlerinin kalması, her seferinde ya içleri gene dolarsa stresi yaratıyor. Acaba içerisinde canlı hücre kalmış mıdır sorusu da ardından geliyor. Hoca baktıkça, dakikalar uzadıkça; kesin kötü bir şey gördü o yüzden çok inceliyor, inancını doğurdu. Muayene bitip, sorun yok cümlesini duyunca haykırarak ağlayasım geldi. Çok korktum dedim eşime ama sesim çıkmadı. Sonra bir daha dedim çok korktum diye, bende dedi.
Şimdi ise kara kara idrar tahlilini yani VMA/HVA sonucunu bekliyoruz. İki ay önceki değerinde hafif yükselme vardı. Hala referans değer aralığında ama gene de yükselme vardı. Şimdi ise korkum Ya yüksek çıkarsa, cümleleriyle başlayıp, Ya tekrar ederse, Ya gene aynı süreçten ve daha kötüsünü yaşarsak cümleleriyle devam ediyor.
Tüm gücümle inanmaya çalışıyorum. Tüm enerjimi neşemi vermeye çalışıyorum ama olmuyor. Nisan ayında bir yıl bitecek. Evde kullandığı ilaç bitecek. Sonrasında nasıl bir prosedür bekliyor bizi bilmiyorum ama sanki Nisan ayı gelince her şey bitecekmiş gibi hissediyorum. Oysa daha evde alacağı 3 kür var önümüzde. Tutunmaya çalışıyorum bazen umutlara, yorgunluğum bitsin istiyorum ama her zaman o gücü bulamıyorum kendimde. Hep çok güçlüsün diyorlar ama bazen hiç de güçlü hissetmediğim ve olmadığım zamanlarda oluyor...
Dua ediyorum, tahlillerde temiz gelsin diye.
Sizde edin mümkünse.
İnanmaya devam, her şey çok güzel olacak,
Yarınlar umut, yarınlar bizim.
Sevgilerimle.
Yorumlar
Yorum Gönder