Kemoterapi Döneminde Pişik Nasıl Atlatılır?

Bebekler de pişik zaten sorundur. Her bebeğin cildi farklı olduğu için uygun kremi bulmak da sıkıntı oluyor. Ve bebeğiniz kemoterapi alıyorsa, zaten düşmüş bağışıklık sistemi ile birlikte pişik iyileşemez bir soruna ve hatta yaralara dönüşebiliyor. Biz de bunu kötü bir şekilde tecrübe ettik.


6. kemoterapisinde Tuğberk’in ilaçları değişti. O zamana kadar 5 kür A7 protokolü (Vinkristin, Etoposid ve Karboplatin) aldı. A7 3 gün sürüyordu ve son kürlerde artık vücudu alıştığı için daha kolay atlıyordu. 6. Kemoterapide ise artık 6 ayın üzerinde olduğu için ilaçlarını değiştirdiler ve A9 protokolüne (Vinkristin, Dakarbazin, Ifosfamid, Mesna ve Adriamisin) geçti. Tuğberk’in en zorlandığı kür buydu neyse ki bir kere almak durumunda kaldı. 5 gün sürüyor ve yaklaşık 24 saat boyunca yarım saat aralar verilerek durmadan ilaç alıyor vücudu.

Zaman zaman pişiği oluyordu ama hiç büyümüyordu. 6. Kemoterapiden sonra pişiğini engelleyemedik. O kadar yayıldı ki. En sonunda da yaralar oldu. Kemoterapi aldığı için vücut bağışıklığı da düştüğünden pişiğini toparlayamadı vücudu ve zayıflayan bağışıklık sistemiyle çok hızlı kötü oldu.

Bu dönemde bitkisel zeytinyağını denedik, desitin, bepantol, hamezinc, uni baby, aklınıza ne gelirse denedik ama fayda etmedi. Bezi de yapar dedi doktorlar, Prima Premium care kullanıyorduk, sonra her marka bezi denedik molfix, prima active denedik fayda etmedi, huggies iyi geldi. Artık can yanmasından bir gece Tuğberk o kadar ağladı ki, hemşire gelip, bezini çıkartın çarşafa sarın dedi. Biz de tecrübesiziz, ilk bebeğimiz. Neden ağladığını da anlamamıştık, ilaçtan dolayı huzursuz zannediyorduk. En sonunda doktorlara sorarak ve cildiye bölümünden bir doktorun gelmesiyle çözüme kavuştuk.  

Şimdi doktorlarımızın önerileriyle kendimize özel bulduğumuz formülü anlatacağım;

1-      Bebeğinizin pişik olmaması için her bez değişimin de poposunu yıkamanız gerekiyor.

                Biz lavaboda yıkıyorduk. Her yıkamadan önce lavaboya domestos hijyenik sprey yada banyoya özel spreylerden sıkıp güzelce fırçalayıp, lavaboyu duruluyorduk. Bunu her yıkamadan önce yapmanız lazım. Çünkü tuvalette her yerde e.coli bakterisi oluyor. Hijyene dikkat etmek lazım. Ayrıca önerim evde havlu kullanmayın. Onun yerine her yerde selpak havlulardan kullanın. Bu arada da akan suda ısınmış oluyordu. Çok sıcak bir su olmaması lazım çünkü zaten çocuğu poposu yanıyor.

2-      Yıkadıktan poponun çoooook iyi kurulanması lazım ve kuruması için beklemek lazım. Pişikle savaşta öğrendiğim bir şey varsa o da poponun tamamen kuruması gerektiğidir. Poponun hava alması pişikle mücadeledeki önemli diğer şeydir. Yani eğer bebeğiniz pişik ise poposunu havalandırın. Bezi bağlamayın bir süre mümkünse. Eğer çok aşırı pişikse hiç bağlamayın.

Biz hastane de iken sürekli çarşaf ve nevresim alıyordum ve Tuğberk’i şöyle kucağımda tutuyordum ya da sarıyordum. Önce Tuğberk’i kundaklayabilecekmişim gibi bir küçüklüğüne gelene kadar nevresim katlıyordum, sonra üzerine kullan-at alt açmalardan koyuyordum sonra da Tuğberk’i üzerine koyup, hep birlikte kucağıma alıyordum. Üşümesin diye de nevresimin bir kısmını bacaklarına örtüyordum. Tabi Tuğberk küçük olduğu için kucağımda tutmak kolaydı. Daha büyük bir çocuk da bu nasıl yapılır bilmiyorum. Belki iç çamaşırı giydirilip, içine de çok çok katlanmış gazlı bez koyabilirsiniz çişi emsin diye. Sık sık da değiştirirsiniz.

3-      Pişikle mücadele de ki diğer önemli nokta kremlerin emilmesini beklemek. Yıkadık, kuruttuk, derisi kupkuru oldu hemen kremi sürüp kapatmıyoruz. Kremi sürdükten sonra bir müddet bekliyoruz ki cildi kremi emsin. Diğer türlü bezi yada kapattığınız diğer materyal kremi emer gene faydası olmaz.

Tabi bu süreçte, bir de hastanedeyseniz ve serum yada ilaç alıyorsa 2-3 defa daha çiş yapmış olabilir. O zaman da yanınızda sürekli hazır peçete bulundurun ve çişin geldiği noktaya koyun ki çiş gelince dağılmadan peçete emsin.  

4-      Gelelim kremlere. İlaç ismi yazma taraftarı değilim. Ama pişik evrensel bir bebek sorunu olduğu için bize iyi gelen kremleri yazacağım. Belki doktorunuz önermemiştir diye. Ama gene de kullanmadan önce lütfen ve lütfen doktorunuza danışın.

Bize iyi gelen kremler Travazol, Travogen ve Oksizinc%40 çinkolu. Travazol ve Travogen mantar ve kızarıklık kremleri. Oksizinc ise gördüğüm en güzel pişik kremi, balık yağlı olduğu için diğer pişik kremleri gibi bol gırç gırç bir yapıya sahip değil. İçindeki balık yağı ise pişikten yanmış, kavrulmuş deriyi rahatlıyor.

Aşırı yara gibi olduğu dönemde tüm kremlerden önce bir de Fito krem kullandık. Antiseptik kremdi, yaranın çabuk kapanmasını sağlıyordu. Hem de mikrop kapmamasını. Bir de bebeğin hissettiği ağrıyı azaltması için Anestol pomad kullandık.

Tedavi süreci şöyleydi. Yıkadım, kuruladım, iyice kuruttum, havalandırdım. Yara olduğu için önce fito krem sürüp bekliyorum. Sonra iki hafta travazol sürdüm. (Diğer iki hafta da travogen sürdüm.) Travazol emdikten sonra da oksizinc sürdüm. Arada da anestol sürüyordum. Bu şekilde körleşti yaraları ve pişiği düzeldi.

Bu pişik olayından sonra, doktorlarımızın da önerisiyle hiç ıslak mendil kullanmadım, bezini değiştirirken. Yıkamak her zaman daha iyidir demişlerdi. Dışarıda mecbur kaldığım da ise Unibaby’nin Yenidoğan bebekler için çıkardığı sarı renkli, sadece su ve pamuktan oluşan ıslak mendili var. Hala da onu kullanıyorum. Diğer markaların da var bu tarz mendilleri ama lütfen bebeğinize ürün almadan önce içindekiler kısmına bakın. Diğer ıslak mendillerin içinde farklı koruyucu maddeler gördüm o yüzden başka bir şey kullanmıyorum. Siz de dikkat edin mutlaka.

Hastane de yıkama işini nasıl yapıyorduk?

Hastanede çocuğunuz makinaya bağlı olduğu için ve tek başınıza lavaboya onu götürmek imkansız olduğu için, çözümü maşrapa ve pamuk, tuvalet kağıdı ve kullan-at alt açmada bulmuştum. Maşrapa bildiğimiz maşrapa. Pamuk ise bebek pamuğu diye de geçiyor, dikdörtgen ve elinizin içi büyüklüğünde, bebek marketlerde bulabilirsiniz.

Maşrapayı da her kullanımdan önce ve sonra hijyenik bir spreyle için dışına her yerine sıkıp, sonra boool suyla duruluyoruz. Sonra çeşme değil, çünkü borularında içerisinde de bakteri olabilir, hazır içme suyundan ısıtıcımıza (küçük kahve makinası önermiştim daha öncede) koyup ısıtıyoruz, uygun ılıklıkta maşrapanın içerisinde suyu hazırlıyoruz. Sonra dikdörtgen pamuklardan 4-5 tane maşrapanın içerisinde atıyoruz. O arada kullan-at alt açmayı bebeğimizin altına seriyoruz. Bol sulu pamukları çok sıkmadan bebeğimizin altını siliyoruz. Suların akması önemli değil zaten hemen atacaksınız alt açmayı. Hatta çok su aksın ki acıtmadan silinsin bebeğin poposu. Sonrasında ise tuvalet kağıdı ile kurulayıp, çünkü en yumuşak peçete o, diğer krem işlemlerine geçiyoruz.

Sildiğiniz pamukları atmak için yere 3-4 kat peçete serin, sildiğiniz pamukları üzerine atın. En son her yeri toparlayıp dezenfekte edersiniz. O an bebeğiniz durmaz çünkü. Ayrıca hastaneye götürdüğünüz her şeyi buzdolabı poşetleri içerisinde muhafaza edin. Ve yanınıza da bol bol alın. Hastane de açıkta bir şey kalması demek, o şeyin üzerine bir sürü mikrop tutunması demek. O yüzden hastane odasındaki her şeyimiz ya poşette ya da kutunun içerisindeydi.

Bol acil şifalar diliyorum.

Sevgilerimle,
Merve.




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Port Nedir? Takılması Gerekir mi?

Nöroblastom Teşhis Edilirken Dikkat Edilmesi Gereken Testler - 1