Tek Amacım Mutlu Bir Çocuk Yetiştirmek
Anne baba olmanın şanındandır, çocuğunun ileride ne olacağına dair hayaller kurmak ve doğduğundan beri kendini geliştirmesi için uğraşmak. Şüphesiz ki benimde taaa hamileyken kurduğum hayallerim vardı. Ama tabi hep birlikte öğrendik gerçeklerin öyle olmadığını. Bir söz var kimin bilmiyorum, belkide anonimdir. Şöyle diyor "hayat, sen planlar yaparken olanlardır." Bizim gibi şeyler yaşamış insanlar için ne kadar doğru, aslında herkes için doğru ama bazı yaşananlar gözü açıyor bazıları ise normal geliyor.
Aslında eskiden de amacım kendine yetebilen, sevgi dolu, dürüst, güler yüzlü, samimi ... (bilirsiniz işte tüm iyi özellikleri olan) bir çocuk yetiştirmekti. Ama şuan tek hayalim MUTLU bir çocuk yetiştirmek.
Bazen soruyorlar: Tuğberk'in ileride ne olmasını istiyorsun, diye.
Ben: Bilmem diyorum, ileride ne olduğu kendine kalır ama benim tek isteğim mutlu olması, mutlu bir hayat sürmesi ve mutlu olduğu bir işte para kazanması.
Sonra diğer soru geliyor bazen;
- Peki nerede yaşamasını istersin?
ben: nerede mutlu olacaksa orada yaşamasını isterim.
- ne yani yurt dışına gitmek isterse gönderecek misin?
ben: benim oğlum benim malım değil ki tüm hayatı boyunca kararlarını ben veremem, gitmek isterse desteklerim, nerede mutlu olursa orada yaşamasını isterim, diyorum.
Sonra düşünüyorum. Bazen haksızlık yapıyoruz çocuklarımıza.Dibimizden ayrılmasın istiyoruz, gelecek sigortamız olsunlar istiyoruz. Ama yanlış düşünüyoruz. Biz sadece onların dünyaya gelmesine vesile olduk ve onlara karşı sorumluluklarımız var, Allah'ın kıymetli emaneti her biri. Kararlarını kendi verebilecek olgunluğa ulaşana kadar kendi etik ve değerlerimi öğretebilirsem öğretirim, gerisi, yani yenilerini keşfetmek okuyup öğrenmek araştırmak kendi yolunu çizmek ve kendi felsefesini oluşturmak ona kalmış.
Ayrıca ben kanserle savaşmış bu bebeklerimizin ve çocuklarımızın, hayata savaşarak başlamalarından dolayı bir çok şeye hakları olduklarını düşünüyorum. Bazen agresif olmakta haklılar, bazen aşırı ilgi istemekte haklılar, bazen ağlamakta haklılar... Ben diyorum, kendim onun yerinde olsaydım ve bu kadar zehiri, ağır ilacı vücuduma alsaydım ne hallerde olurdum kim bilir diyorum. Belki de ben savaşamazdım, ama o yapıyor, hem de her şeye rağmen, tüm yaşadıklarına rağmen, o haldeyken beni görünce gülümseyebiliyor bana. İşte bu, arkadaşlarım muhteşem bir güç.
Benim tanıdığım hiç kimse hayatının ilk bir yılın kanserle savaşıp, ağır ilaçlar almadı. Tanıdığım hiç kimse aylarca kontrollere, evde kullanılan ilaçların yan etkilerine maruz kalmadı. Hayatımda tanıdığım hiç kimse bu kadar güçlü olmadı. O zaman herkesten çok bu özel çocuklarımızın MUTLU olmaya hakkı var.
Mutlu yarınlara...
Sevgilerimle,
Merve.
Aslında eskiden de amacım kendine yetebilen, sevgi dolu, dürüst, güler yüzlü, samimi ... (bilirsiniz işte tüm iyi özellikleri olan) bir çocuk yetiştirmekti. Ama şuan tek hayalim MUTLU bir çocuk yetiştirmek.
Bazen soruyorlar: Tuğberk'in ileride ne olmasını istiyorsun, diye.
Ben: Bilmem diyorum, ileride ne olduğu kendine kalır ama benim tek isteğim mutlu olması, mutlu bir hayat sürmesi ve mutlu olduğu bir işte para kazanması.
Sonra diğer soru geliyor bazen;
- Peki nerede yaşamasını istersin?
ben: nerede mutlu olacaksa orada yaşamasını isterim.
- ne yani yurt dışına gitmek isterse gönderecek misin?
ben: benim oğlum benim malım değil ki tüm hayatı boyunca kararlarını ben veremem, gitmek isterse desteklerim, nerede mutlu olursa orada yaşamasını isterim, diyorum.
Sonra düşünüyorum. Bazen haksızlık yapıyoruz çocuklarımıza.Dibimizden ayrılmasın istiyoruz, gelecek sigortamız olsunlar istiyoruz. Ama yanlış düşünüyoruz. Biz sadece onların dünyaya gelmesine vesile olduk ve onlara karşı sorumluluklarımız var, Allah'ın kıymetli emaneti her biri. Kararlarını kendi verebilecek olgunluğa ulaşana kadar kendi etik ve değerlerimi öğretebilirsem öğretirim, gerisi, yani yenilerini keşfetmek okuyup öğrenmek araştırmak kendi yolunu çizmek ve kendi felsefesini oluşturmak ona kalmış.
Ayrıca ben kanserle savaşmış bu bebeklerimizin ve çocuklarımızın, hayata savaşarak başlamalarından dolayı bir çok şeye hakları olduklarını düşünüyorum. Bazen agresif olmakta haklılar, bazen aşırı ilgi istemekte haklılar, bazen ağlamakta haklılar... Ben diyorum, kendim onun yerinde olsaydım ve bu kadar zehiri, ağır ilacı vücuduma alsaydım ne hallerde olurdum kim bilir diyorum. Belki de ben savaşamazdım, ama o yapıyor, hem de her şeye rağmen, tüm yaşadıklarına rağmen, o haldeyken beni görünce gülümseyebiliyor bana. İşte bu, arkadaşlarım muhteşem bir güç.
Benim tanıdığım hiç kimse hayatının ilk bir yılın kanserle savaşıp, ağır ilaçlar almadı. Tanıdığım hiç kimse aylarca kontrollere, evde kullanılan ilaçların yan etkilerine maruz kalmadı. Hayatımda tanıdığım hiç kimse bu kadar güçlü olmadı. O zaman herkesten çok bu özel çocuklarımızın MUTLU olmaya hakkı var.
Mutlu yarınlara...
Sevgilerimle,
Merve.
Yorumlar
Yorum Gönder