İlk Kemik iliği biyopsisi, 15 Temmuz 2015 Çarşamba
Biyopsi demek, anestezi demek, anestezi demek, açlık ve
yeniden ayılmalar ve gene açlık demekti.
Kemik iliği biyopsisini ise nöroblastomun evresini
belirlemek için kullanıyorlar. Tümörlü hücrelerin kemik iliğinde bulunma oranı,
evreyi belirliyor. Bana ilk kemik iliği biyopsisi dediklerinde, gene
ameliyathane gibi bir yerde omuriliğinden örnek alacaklar sanmıştım.
Oysaki bu biyopsiyi, servisteki girişim odasında (tüm damar açmaların, müdahalelerin yapıldığı oda) asistanlar, anestezist eşliğinde yaptı. Tuğberk odadan çıktığında gene yarı baygın halde, oksijen maskesi ile geldi kucağıma. Koşa koşa odaya yatağına götürdüğümde, sağ bacağında diziyle ayağı arasındaki kemikten girdiklerini gördüm. Dünden tecrübeliydim en azından, nasıl geçeceğini, nasıl davranmam gerektiğini Tuğberk’in nasıl tepki vereceğini biliyordum. Biliyordum ama gene de onu o halde görmek mahvediyordu beni. Tuğberk’in haline mi üzüleyim, onu sakinleştirmek için güçlü olmaya mı çalışayım? Benliğim bu iki hal arasında gidip geliyordu sürekli. Genelde çareyi onu güvenli kollara ki bu annemler oluyordu, bıraktıktan sonra kendimi dışarı atıp ağlamaktan geçiyordu.
Oysaki bu biyopsiyi, servisteki girişim odasında (tüm damar açmaların, müdahalelerin yapıldığı oda) asistanlar, anestezist eşliğinde yaptı. Tuğberk odadan çıktığında gene yarı baygın halde, oksijen maskesi ile geldi kucağıma. Koşa koşa odaya yatağına götürdüğümde, sağ bacağında diziyle ayağı arasındaki kemikten girdiklerini gördüm. Dünden tecrübeliydim en azından, nasıl geçeceğini, nasıl davranmam gerektiğini Tuğberk’in nasıl tepki vereceğini biliyordum. Biliyordum ama gene de onu o halde görmek mahvediyordu beni. Tuğberk’in haline mi üzüleyim, onu sakinleştirmek için güçlü olmaya mı çalışayım? Benliğim bu iki hal arasında gidip geliyordu sürekli. Genelde çareyi onu güvenli kollara ki bu annemler oluyordu, bıraktıktan sonra kendimi dışarı atıp ağlamaktan geçiyordu.
O gün biraz daha hızlı geçti. Zaten ertesi gün Ramazan
Bayramı arifesiydi. Ben gene Kastamonu’ya dönmek istedim. Doktorlarda
enfeksiyon risklerinden, eğer ateşi olursa hemen müdahale edilmesi
gerektiğinden, kalabalıktan uzak durmamızdan, hijyen kurallarından bahsetti.
Bizde kabul ettik, medikal firmalardan dezenfektanları, maskelerimizi aldık.
Kastamonu’ya dönmek istiyordum çünkü çok eşyayla gelmemiştim. Geri dönmek
istiyordum çünkü kendimi en güvende hissettiğim yer evimdi. Sanki evime
dönünce, yaşadığım her şey kâbus gibi siliniverecek gibi hissediyordum. Geri
dönmek istiyordum çünkü hayatımızın nasıl değişeceğini, normalin ne olduğunu
bilemiyorduk. Dönmek istiyorduk çünkü hala şoku atlatamamıştık, hala tümörün
iyi huylu olabileceği içimizdeydi, hala umudumuz vardı tüm bunların geçip
gideceğine, bu sürecin hiç başlamamasına. Dönmek istiyordum çünkü evimde
bebeğimle eşimle vakit geçirmek istiyordum. Eğer bir savaşa gireceksek,
öncesinde güç toplamak, kendime gelmek istiyordum…
Yorumlar
Yorum Gönder